Ördek Avı

06:02

Unknown

Yorum Yok

Devamı




          Ördek Avı
Ördek avını meskûn mahallerden uzak her türlü göl, gölet, deniz, su kanalları, su birikintileri, sazlık alanlarda yapmak mümkündür. Ağır kış şartlarında ördek meskûn mahallere daha çok yaklaşabilir. Önemli olan önce ördek avını nerede rahatça yapabileceğinizi tespit etmektir. 

Özellikle, sabah ve akşam avları için ördeklerin göl-kara-göl güzergâhında yakın geçtikleri noktaları bulmak ve oralarda beklemek, gündüzleri ise, sazlıklar arasında bot veya kasık çizmesi ile dolaşarak parlama avı yani ördeğe sessizce yaklaşıp daha sonra havalandığında ateş etmek, veya mühre denilen plastik ördeklerden gölün içinde açık alanlara belli bir düzen dahilinde dizerek yukarıdan geçen ördeklerin ilgisini çekmek suretiyle yapılır. 


Mühre avında gizlenmek için etraftaki sazlıklar veya kamuflaj ağlar kullanılır. Ayrıca ördek düdüğü kullanmak daha fazla çekicilik sağlar. 

Ördek avı için tavsiye edilecek tüfek çeşitleri yarı otomatik veya süperpoze olup 71 veya 76 cm. namlulu olması gerekir. Ancak parlama avı için daha kısa namlulu açık şoklu tüfek kullanılabilir. 12 kalibre yarı otomatik tüfek kullanacaksanız ful şok takmanız gerekir. Süperpozeyi tercih etseniz de yine şoklar full-full / full-mod. olmalıdır. 

12 kalibre için de tavsiye edilen fişek ise, parlama avında 32-36 gr. 5-7 no. fişek mühre avında 32-36 gr. 6-7 no. fişek, geçit avlarında 3-5 no. fişektir. Fişeğin gramajını artırmak saçma adedini artırarak bir avantaj olarak görünüyorsa da fişeği hantallaştırmaktadır. 


Yani fişeğin sürati azalmaktadır. Bence düşük saçma gramajlı ancak barut hakkı fazla olan fişek yüksek geçen ördekte daha iyi netice verir. Hatta Kettner firmasının özel ördek fişekleri 24 gr.dır. Ördeğin, bıldırcın ve çulluk gibi kuşlara nazaran çok hızlı bir hayvan olduğu, vücudunun yağ ve kalın tüy tabakasıyla kaplı olması ördeğe diğer kuşlara nazaran daha dayanıklılık sağlamaktadır. Düşük süratli saçma ördeğe tam olarak işlememektedir. 


Ördek avı, kış aylarında olması nedeniyle kalın ve özel giyim gerektirir. Öncelikle içimize yün fanila ve uzun kilot giymelisiniz. Havanın durumuna göre muhtelif kazak ve gömleklerin üstüne av yeleğinizi ve en üste tercihan kamuflaj veya saz rengi parka, altınıza normal pantalon veya su geçirmez özel pantalon giymelisiniz. 

Çizmeniz yüksek konçlu ve kaliteli kauçuktan olmalı, eğer yürüyüş avı değil de bekleme avı yapıyorsanız veya sandal içindeyseniz, çizmeleriniz en aşağı bir hatta iki numara büyük olmalı ki fazlaca yün çorap giyilebilsin ve arada hava boşluğu kalsın. Ancak günümüzde ayağı sıcak tutmak için bir çok değişik, özel malzemelerden imal edilmiş çoraplar, içlikler ve -40?C’ye kadar dayanıklı botlar mevcuttur. Tabii tüm bu tür malzemeler size ekstra maddi külfet getirecektir

Ördek avı ve kaz avı en çok teçhizat gerektiren avlardır. Tüm giyiminize ilave olarak av çantanızda mutlaka yedek çorap, pantolan ve eldiven bulundurunuz. Herhangi bir suya düşme veya ıslanma hallerinde hayatımız bu yedek malzemeye bağlıdır. Hiç kimse arkadaşının yedek malzemesine bel bağlamamalıdır. Av bıçağınızın dışında el feneri, düdük, pusula, 5-6 metre sağlam bir ip, küçük bir şişe içinde ispirto, kuş askısı, ördek düdüğü, çakmak ve kış avlarında her zaman küçük bir baltayı av çantanızda bulundurmanızda fayda vardır. 

Burada önemli olan nokta beklenmedik bir soğuk hava veya ıslanma durumunda ateş yakmayı sağlamaktır. Ördek avlarında yine yanımızda birden fazla yün bere ve şapka bulundurunuz. Hatta çok soğuk havalar için sadece gözleri açıkta bırakan yün berelerden taşıyınız. Çok kalın deri eldivenler yerine 2-3 adet ince yün eldiven taşırsanız, daha rahat atış yapar ıslandıkça kuru eldiven kullanırsınız. 
Ördek, sürati 100 km’yi geçebilen bir kuştur. 

Parlama ve mühre avlarında ördeğin tam üstüne atış yapmanız yeterlidir. Geçit yapan bir ördeğe atış yapacaksanız, size olan uzaklığı gözönüne alarak makul bir önleme vermeniz şarttır. Diğer bir nokta da atış sırasında heyecan yapmadan ördeğin iyice yaklaşmasını beklemek ki bu da ördeğin cinsini seçecek veya renklerini görecek kadar yaklaşmasıdır. 

Siyah olarak gördüğünüz her kuş en aşağı sizden 60-70 metre uzaktadır. Ördek size yaklaşana kadar kesinlikle hareket etmeyin ve gözlerinizi ördeğe dikerek seyretmeyin. Çünkü gözleriniz ördek tarafından yansıtıcı ayna gibi görülecektir. 

Hiçbir zaman buz tutmuş göl üzerinde yürümeye kalkışmayın. Çok soğuk kış şartlarında ördek kendini buz tutmamış neresini bulursa, oraya atar. Bu durumlarda ördeğin gidebileceği çok fazla adres olmadığı için bulması ve vurması kolaydır.

Çulluk Avı

05:56

Unknown

Yorum Yok

Devamı



          Çulluk Avı
Havaların soğumaya başlamasıyla çulluk, Kuzey Avrupa ülkelerinden, Rusya’dan ve Balkanlar’dan yurdumuza doğru göçe başlar. Çulluğun ilk görüldüğü günler ekim ortalarına rastlar, ama asıl kuş, ekim sonu ile kasım ayı içinde önce Trakya ve Karadeniz’in kıyılarına yakın yerlerde kendini gösterir. 

Çulluk daha sonraları Güney bölgelere doğru inmeye başlar. Eğer çulluğun ilk geldiği dönemler kuzey sahilleri yağışlı ve sert olmazsa kuşlar uzun zaman bölgede kalabilir. Aksi takdirde çok çabuk Güneye göç ederler. Bunun da nedeni çulluğun solucan ve böcekleri nemli toprakta aramasıdır. İç Anadolu’da çulluk pek fazla rağbet edilen ve bilinen bir av olmamakla beraber, kışın çok soğuklarda nehirlerin dar vadilerden geçtiği alanlarda nehir kenarlarında bol miktarda çulluğa rastlamak mümkündür. Hatta köpek dahi kullanmadan zevkli bir çulluk avı yapabilirsiniz.

TÜFEK 
Çulluk avında tavsiye edilecek tüfek, 12 kalibre olarak 60-65 cm. namlulu 4/4 (silindir/silindir) veya 4/3 (silindir/modified) şokludur. 

FİŞEK 

Fişek olarak her iki kalibre için de 8-9 numara, saçma ağırlığı olarak 20 kalibre için 25-28 gr. arası, 12 kalibre için 32-36 gr. arası tercih edilmelidir. Namludan çıkar çıkmaz dağılan fişekler tercih edilir. Ancak ikinci namluya daha uzun menzilli bir fişek koymakta fayda vardır. 

KIYAFET 

Çulluk avı genellikle sık meşelik ve ormanda yapıldığı için giyiminizde oranj veya dikkat çekici renkli elbiseler olmasına özen gösteriniz. Çulluk avında çulluktan gizlenmeniz gerekmediği için kesinlikle kamufle kıyafet kullanmayınız. Kendi ve arkadaşlarınızın emniyeti için sadece kuşu değil kuşun arkasını da görmeye çalışın. Çulluk avı sabah ve akşam bekleri haricinde yürüyüş avı olduğu için sıkı giyinmeye gerek yoktur. Ancak ayağınızda tercihen kaliteli bir lastik çizme, üstünüzde sırt cebi olan bir avcı yeleği, çünkü ormanda çullukları kuş askılığında taşıyamazsınız ve yanınızda her zaman taşınabilir bir yağmurluk 

KÖPEK 

Çulluk avını köpeksiz yapmak çok zordur. Eğer çulluk avına merak saracaksanız mutlaka çok iyi cins bir av köpeği sahibi olmanız gerekir. Öncelikle tavsiye edilebilecek ırklar Kurzhaar ve İngiliz Setteri’dir. Drahthaar çok sert olması ve pointer ise kışın çabuk üşümesi ayrıca sık çalı ve dikene girmeye diğerleri kadar gönüllü olmaması nedeniyle bu avlara diğerleri kadar uygun değildirler.

Keklik avı

05:48

Unknown

Yorum Yok

Devamı


                                Keklik Avı
1- Mevsim 
Kayalık ve sarp arazileri kendisine mekân tutar. Mevsimlere göre arazinin değişik yönlerinde bulunabilir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da kışın sert geçtiği yerlerde 80-100 km. mesafeli göçler yapabilir. Dolayısıyla ile keklik avcılığında birinci prensip, öncelikle o yörede hayvanın bulunup bulunmadığını tespit etmektir. Var ise, şimdi dikkat etmemiz gereken iki önemli faktör vardır. 


2- Yayılacağı arazinin bitki örtüsü ve su imkânıdır. 

Mevsim faktörünü gözönüne alırsak hayvan, soğuk günlerde arazinin Güney kısımlarında, sıcak günlerde su başlarında ve yüksek kayalık alanlarda bulunur. Bu mantık çerçevesinde ekim ayında arazinin her yönünde anızlarda yayılan keklik, aralık ayında arazinin güneyinde ve tohumun yeni atıldığı (herg) tarlalarda bulunabilir. 

Dolayısıyla avcılar arasında yaygın bir deyiş olan “Hayvan gibi düşünemeyen hayvan avlayamaz.” sözünü hiç aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir. Hayvan hava şartları sıcaksa serine, aşırı soğuksa sıcak bölgelere sığınmaktadır. Sonbaharda su ihtiyacı kış aylarına göre daha çok olacağı için su başlarını tercih etmesi iç güdülerinin tabii sonucudur. Keklik günde en az iki kere yaylıma çıkar. İlki günün ilk ışıklarıyla başlar, diğeri gün batımı öncesidir. Bunlardan çıkaracağımız sonuç günün hangi saatinde hayvanın nerede olabileceğini bilmektir. 

Yurdumuzda keklik avı köpekli veya köpeksiz yapılabilir. Keklik geceyi hemen hemen arazinin en yüksek noktasında geçirir. Havanın soğuk ve rüzgârlı veya yağışlı olması halinde dere yataklarını veya yoğun kayalıkları tercih eder. Dolayısıyla av sırasında tabiat şartları titizlikle gözlenmeli ve yukarıaki bilgiler çerçevesinde avlanılmalıdır. 15 veya 20 adet civarındaki sayılar içinde sürüler halinde yaşayan keklik alaylarına “Bozulmamış alay” tabir edilir. 

Av sahasına giren avcının ilk işi kalkan keklik alayının sayısını öğrenmek olmalıdır. Vuruş yapsa da avını yerden almadan önce kekliklerin gittiği istikameti ve sayılarını belleğine kazımalıdır. Avına, keklik sürüsünün gidiş istikametinde devam eden avcı, ilk seferde 15 keklik kalktığını ve bunlardan birini avladığı bildiği için önün de minimum 14 keklik olduğunu da bu suretle bilecektir. 

Örneğin; 10-15 dakikalık bir kovalamacadan sonra atış menzilinin dışından 9 keklik kalksa yine o civarda 5 adet “pıskın” keklik olduğunu ancak bu suretle hesaplayabilecek ve bu yöntem sayesinde her an bir keklik kalkacağını hesap ederek atışa hazırlıklı olabilecektir. 

Dikkat edilmesi gereken önemli bir husus da vurduğu kekliğin düştüğü yeri belleğine o anda kazımasıdır. Her hangi bir yanlışlığa mahal vermemek için atış yaptığı noktadan hareket etmeden önce o noktaya şapkasını bırakması avcı için bir avantajdır. Vurduğu kekliği bulamadığı takdirde ilk atış noktasına dönmek suretiyle atış anını tekrar doğru olarak hatırlama imkânına kavuşmuş olur. Kekliğin tahminen düştüğü noktadaki tüy kalıntıları bizim için önemli bir izdir. Yaralı keklik büyük bir çoğunlukla arazinin yapısına göre aşağılara doğru kayar ve önüne ilk çıkan sık bir çalılığa veya kaya dibine girer. 

Kınalı keklik, avcının önündan ilk kalktığı zaman çoğunlukla arazinin inişine doğru uçsa da bir süre sonra yine yürüyerek tekrar bulunduğu arazinin tepe noktalarına çıkacaktır. Bu onun tabii davranışıdır. Buna “keklik tarıyor” şeklinde tabir edilir. 

15-20 adetlik bir keklik alayı avlanmak suretiyle dağıtılsa bile aradan geçen yarım saatlik bir sessizlik sonunda dağılan hayvanların öterek birbirini çağırmak suretiyle tekrar bir araya geldiği görülür. Dolayısıyla keklikleri kaybeden bir avcı bir müddet sessizliğini korursa toplanmak için öten kekliklerin seslerinden onların nerede olduğunu yeniden kolayca bulabilir. 
TÜFEK SEÇİMİ 

Keklik avı için önerilen ideal tüfek 12 kalibredir. Bu çifte, süperpoze veya yarım otomatik bir silah olabilir. Tercih edilen namlu uzunluğu 68-71 cm.’dir. Çok şoklu bir silah kullanıldığı zaman avın açıldığı ilk ayda (Ekim) 1/2 şoku tercih etmemiz gerekirken Aralık ayında tam şoklu bir silah, keklik avının amacına daha uygundur. Bundan amaç avın açıldığı ilk zamanlarda hayvanın yakından kalkacağı, daha sonraları ise yılgın ve güçlü olacağı varsayımından yola çıkarak yapılan bir tercihtir. Bu tercih avcının zaman içinde edindiği tecrübeler doğrultusunda değişkenlik gösterebilir. Bu konuda tek bir doğru yoktur. 

FİŞEK 

Keklik için tercih edilen fişek numarası 7’dir. Yakın mesafelerdeki atışlarda 10 numara saçma aynı işlevi görecektir. Saçma numarası küçüldükçe dezavantajın yaşanacağı bilinmelidir. 32-36 gr. dolular bu av için yeterlidir. 

KIYAFET 

Kınalı keklik avında iyi bir yürüyüş botu işin en önemli parçasıdır. Bu avda avcı yürüyebildiği kadar şanslıdır. Bu ava denenmemiş bir ayakkabı ile asla başlanmamalıdır. Fişekliğin tercihen belde taşınması önerilir. Vücudun üst kısmını kapsayan bölgelerde silah kullanma sırasında takılmalara sebebiyet verecek giysilerden kaçınılması gerekmektedir. Yürüyüş temposunun hızlı olacağı gerçeğinden yola çıkarak terlemelere karşı pamuklu giysiler tercih edilmelidir. Soğuk havalarda vücudun üst kısmı için yünlüler uygundur. İnce bir yağmurluğun bel çantasında taşınmasında fayda vardır. Kullanılan şapkanın kulaklıkları av boyunca kapatılmamalıdır.

Bıldırcın Avı

12:42

Unknown

Yorum Yok

Devamı


                                    Bıldırcın Avı

   Diğer avlara nazaran en kolay avdır. Fazlaca kuş bulma ve avlama olasılığı yüksek olduğu için de zevklidir. Ayrıca çok az ve basit giyim ve teçhizat gereklidir. Av merası; anız tabir edilen tarlalar, kısa otluk, gündöndü veya diğer sebze türü bitkilerin mevcut olduğu tarla ve bahçeler olduğu için de yürüyüş zor değildir. Bıldırcın da genelde düz uçuşlu bir kuş olduğu için usta avcılar nadiren karavana atarlar. 

Ancak, bütün bunlara rağmen bıldırcın avının da kendine göre bazı incelikleri vardır. 

TÜFEK: 

    Bıldırcın avının tüfeği 20 kalibredir ve özellikle yeni başlayanlara, önce 20 kalibre ile başlamalarını tavsiye edilir. 20 kalibre tüfek hafiftir, taşıma kolaylığı sağlar, tepmesi azdır, saçma adedi de az olduğu için daha dikkatli nişan almanızı gerektirir.      Bıldırcın avında kullanmanızın önerildiği 20 kalibre tüfeğinizin namlu boyu 60-65 cm. şoklarda 4/4 (silindir/silindir) veya 4/3 (silindir/modified) olursa daha iyi netice alırsınız. Şoklu tüfeklerle yakın mesafeden yapacağınız atışlarda hem vuruş şansınız azalır hem de vurduğunuz takdirde hayvanı yenilemeyecek kadar kötü bozarsınız. 

FİŞEK: 

    Kullanacağınız fişek standart 25 gr. 9-10-11 numara olmalıdır. İri saçma yine hayvanı bozacağı için ve uzak mesafeli atışlarda bıldırcının saçma patterninin arasında kalıp vurulmama ihtimali olacağı için tavsiye edilmez. 12 numara gibi çok ince saçma da uzak mesafeli atışlarda netice vermez. Namlu boyu, şok ve fişek konusundaki tavsiyelerimiz 12 kalibre tüfekler için de geçerlidir. 

Avcılık belgesi ve avlanma izin belgesi için gerekli belgeler

12:29

Unknown

Yorum Yok

Devamı


AVCILIK BELGESİ VE AVLANMA İZNİ AVCILIK BELGESİ İÇİN GEREKLİ OLAN EVRAKLAR 
- Avcı Eğitim Kursu Bitirme belgesinin aslı veya noter tasdikli sureti,
 -3 Adet Vesikalık Fotoğraf. İkametgah Belgesi; İl ve İlçe Nüfus Müdürlükleri ile Bölge Müdürlüğümüzden temin edilebilmektedir.
 -Nüfus Cüzdanı Fotokopisi (T.C Kimlik No yazılı olacak)
-Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğüne (Maliye) Avcılık Belgesi HARÇ Yatırdığına dair makbuz Avcı derneği üyesi olanlar (117,85 TL). Dernek üyesi olmayanlar (128,80 TL) Yivsiz Tüfek Ruhsatnamesi . (Aslı ile birlikte fotokopisi olacak)
 -Adli Sicil Kaydı Olmadığına dair Vatandaş tarafından verilen Beyan Dilekçesi. 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanununa göre kabahatin tekrarı halinde Avcılık Belgesi İptali gerektiren durumda olan kişilere Avcılık Belgesi verilmemektedir.
                AVLANMA İZİN KARTI İÇİN GEREKLİ BELGELER 
Avcılık Belgesinin ilk sayfası ile son vize yapılan sayfasının fotokopisi.(Aslı görülerek aslı gibidir kaşesi vurulacak).
 2012 yılı dernek aidatını yatırdığına dair makbuz veya dernek üyeliğinin devam ettiğine dair yazı.
            İl geneli avlanma izin ücreti yatırmak için başvuran avcılardan;
 21 Eylül 2012 Cuma günü mesai bitimine kadar başvuran, Avcı Derneğine Üye Olanlardan (50,00 TL) Avcı Derneğine Üye Olmayanlardan (100,00 TL) 21 Eylül 2012 Cuma günü mesai bitiminden sonra başvuran, Avcı Derneğine Üye Olanlardan (80,00 TL) Avcı Derneğine Üye Olmayanlardan (150,00 TL)
            Türkiye genelinde avlanma izin ücreti yatırmak için başvuran avcılardan;
 21 Eylül 2012 Cuma günü mesai bitimine kadar başvuran, Avcı Derneğine Üye Olanlardan (110,00 TL) Avcı Derneğine Üye Olmayanlardan (220,00 TL) 21 Eylül 2012 Cuma günü mesai bitiminden sonra başvuran, Avcı Derneğine Üye Olanlardan (150,00 TL) Avcı Derneğine Üye Olmayanlardan (300,00 TL) ödeyeceklerdir.

Domuz Avcılığı

12:04

Unknown

Yorum Yok

Devamı


Domuz Avcılığı


Bek avı yıllardan beri süre gelen bir avlanma şeklidir. Bu av sabah gün doğarken veya akşam gün batarken yapılabilir. Her iki avlanma zamanında da yaban domuzunun yemlenme ihtiyacı gözönüne tutulur. Dolayısıyla ekili alanların yakınları avlanmak için ideal arazi parçalarıdır. Bütün günü ormanda aç geçiren yaban domuzu gün batımıyla beraber karnını doyurmak için bağ, bahçe veya ekili alanlara gitmek mecburiyetindedir. Bu alanlara hangi yollardan gittiği yumuşak topraklarda bıraktığı izden kolaylıkla anlaşılabilir. Avcı bu yolaklar üzerinde beklemek suretiyle avını gerçekleştirebilecektir. Dolayısıyla “bek avı” tabiri bu avın doğasından kaynaklandığı için bu ismi almıştır. Dikkat edilmesi gereken en önemli husus iyi saklanabilmektir. Yaban domuzlarının çok iyi derecede koku alma ve ses duyma özelliklerinin olduğu hiç hatırdan çıkarılmamalıdır. Bu avda sessizlik, çok önemlidir. Bek avı yapılacaksa sigara içilemeyeceği gibi parfüm ve deodorant kullanılmamalıdır.



Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus bek avına çıkan avcıların belirlenen bir saatten evvel bek yerlerini terk etmemelidir. Acil durumda herhangi bir avcı bek yerini terk edecek ise ses ve ışık cihazlarıyla dikkati çekecek ölçüde gürültü yapmasıdır. Bu kendi can güvenliği için zorunludur. Bu avda av köpeği kullanılmaz. Avın bitişi avcıbaşı tarafından belirtilir. Bunun işareti ancak önceden kararlaştırılan bir düdük sesiyle olabilir. Örneğin uzun uzun veya kısa kısa eşit aralıklı üç düdük sesi gibi. Bu işareti duyan avcılar aynı sesi tekrarlamak suretiyle çevrelerindeki diğer arkadaşlarına duyurmaya çalışırlar. Daha önceden bek avının biteceği saat herkes tarafından bilindiği için bu işaret, avın bittiğinin bir diğer ifadesidir. Bu işaretten sonra hiç kimse her ne maksatla olursa olsun atış yapmamalıdır. Bu işaretten evvelde (gerekçesi ne olursa olsun) av sahasında asla dolaşılmaz. Bu disiplin sabah ve akşam beki için geçerlidir.
Belirli bir bölgede yaban domuzu popülasyonunun artması halinde pek çok avcının bir araya gelmesi suretiyle yapılan avlanma şeklidir. Yöre avcıları yaban domuzunun yaşama alanlarını ve yataklarını gayet iyi bilirler. Bu avda yöre avcıları genellikle süren yaparken bu ava katılan diğer avcılar (misafir) bek yaparlar. Bu görev bölümünü bu avın organizasyonunu yürüten avcıbaşı yapar. Dolayısıyla sürek avı sırasında “bek” yapacak avcılar var sayılan kaçış noktalarına avcı başının talimatıyla yöre avcıları tarafından özenle yerleştirilirler. Bu aşamada misafir avcıların (bek yapacak olanlar) sahip oldukları silahlar ve kişisel yetenekleri göz önünde bulundurulur. Örneğin yivli silah sahibi bir avcı açık bir alanı kontrol edecek şekilde araziye yerleştirilir. Çünkü yaban domuzlarının hangi dereden veya hangi taşın dibinden geçit yapacağı ancak yöre halkı tarafından bilinebilir. Sürek yapacak avcılar (sürenciler) ise arazinin yapısına göre aynı hizada olmak kaydıyla belirli aralıklarla ve aynı yürüme temposuyla avcıbaşının başlama işaretiyle beraber araziye girerler. Bu yürüyüş esnasında olabildiğince ses çıkarma gayreti içinde olurlar. Bu da yöreye göre davul ve teneke çalmak veya havaya silah atmak suretiyle olabilir. Avcıbaşı bu yürüyüş kolunun tam ortasında bulunur. Sürencilerin yönlendirilmesi avcıbaşı tarafından yapılır. Bu avda yoğun şekilde köpek kullanılır. Sürencilerin süren esnasında kuru sıkı dolu kullanması tercih edilir. Gürültü çıkarmak maksadıyla gerçek mermi kullanılacaksa bu atışlar doğrudan havaya yapılmalıdır.

Önceden bek yerine yerleştirilen avcılar sürek avının hangi saatte başlayacağını bilmek zorundadırlar. Başlama saatinden sonra sessizlik şarttır. Bek yapan her avcı sağındaki ve solundaki avcılarla olan mesafesini bilmek ve korumak zorundadır. Av başlamadan evvel seslenmek suretiyle çevresindeki arkadaşlara kendisinin nerede olduğunu kesin şekilde belirtir. Ayrıca o da diğer arkadaşlarının nerede olduğunu net bir şekilde bilmek zorundadır. Bek yapan avcıların kırmızı veya oranj ağırlıklı kıyafet taşımaları kendi can emniyetleri bakımından önemlidir. Bekleme sırasında yaban domuzlarının tahmini geliş istikametini bildiği için nerelere atış yapıp yapamayacağını plânlamak zorundadır.
Sürek avının başlama saatinden sonra ilk silah sesleri ve köpek havlamaları sürencilerin kendisine olan uzaklığı tahmini olarak belirler. Rutin köpek sesleri değiştikçe yaban domuzlarının bek yapan avcıya her an daha çok yaklaştığı düşünülmelidir. Bunun bir diğer delili tilki veya benzeri av hayvanlarının bek mahallinden öncelikle geçmesidir. İşte bu aşamada bek yapan avcıların bu hayvanlara atış yapmaması gerekmektedir. Böyle bir atış yaban domuzlarının yön değiştirmesine sebebiyet verecek, dolayısıyla büyük zahmetlerle yapılan sürek avı hüsranla sonuçlanacaktır. Bu avda da bek yapanlar avın heyecanına kapılıp asla yer değiştirmemelidirler. Av sürencilerle bek yapanlar bir araya gelince bitmiş sayılır. Bir süre dinlenen sürenciler uygun görülürse bir diğer bölgeyi sürmek için ava yeni baştan başlayabilirler. Bu durumda bek yapanlar yeniden bek yerlerine gitmek için gerekirse ulaşım araçlarıyla hareket ederler. Bu işleme “yeniden bağ yapmak” denir. Bu kararı ancak avcıbaşı verebilir.
Bek avı ve sürek avında hiçbir zaman unutulmaması gereken en önemli kaide atışlarda gözetilmesi gereken emniyet unsurudur. Avcı hiçbir zaman çalı kıpırtılarına atış yapmamalıdır. Unutmamak gerekir ki “Başka bir avda ya da yeni bir bağda bir yaban domuzu bulunabilir, ancak yanlışlıkla vurulan bir avcı asla geri gelmez.”



TÜFEK
Yaban domuzu avında yivli av silahı kullanmak en doğru tercihtir. Bu konuda; MAK kararlarının “Avda Kullanılan Silahlar” başlığı altında “Yaban domuzu, kurt ve çakal avında yivli ve yivsiz, diğer avlarda ise çapı asgari 6,5 mm. olan yivli av tüfeği veya ok-yay arbalet kullanılacaktır” şeklinde yasal bir zorunluluk vardır. Bu durumda minimum 6,5 mm.’den büyük yivli av silahları bu avda kullanılabilir.
Arazi yapısına göre; 50 metre mesafede içinde yapılacak atışlar için 180 - 220 grain’lik mermiler tercih edilir. Hollow point mermi uçları yapısından dolayı kısa mesafede çok büyük tahrip gücüne sahiptir. 100 metre ve üstündeki mesafeler için mermi yolunun bozulmaması temin maksadıyla Silver point mermiler daha uygundur. Tercih edilen ağırlık ise 120-150 grain’dir. Bu konuda avcının geçmişte kazandığı tecrübeler ona yardımcı olacaktır.

Yivsiz av silahlarında önerilen kalibre 12’dir. Uygun fişek ise tek kurşundur. Dokuz iri saçma ihtiva eden (Şevrotin) dolularda sekmeden doğacak kaza ihtimali yüksektir.
Bir diğer dezavantajı hayvanı yaralama olasılığının yüksek olmasıdır. Namlunun tek kurşun için özel olarak imal edilmesi bir avantajdır. Bu namluda yivsiz av tüfeklerinde olmayan gez tertibatı vardır (Slug barrel).